Çoban Keloğlan

Çoban Keloğlan Masalı Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde Keloğlan ile annesi, babasının yaptığı çobanlıkla geçinirlermiş. Günlerden bir gün dağda koyunları otlatırken, babasının yolunu eşkıyalar keser. Birkaç koyun isterler. Keloğlan’ın babası da: “Bu koyunlar bana emanet” der vermez. Eşkıyalar zorlayınca Keloğlan’ın babası karşı koyar. Bunun üzerine eşkıyalar, onu yakalayıp zindana atarlar, bütün koyunları da […]

Keloğlan ile Sihirli Kuş

Keloğlan ile Sihirli Kuş Masalı Bir varmış, bir yokmuş. Bir masal ülkesinde Gülyüz derler, gül yüzlü, güler yüzlü bir kız varmış. Gülyüz, bir padişah kızıymış. Bir gün gergefini kurmuş, nakış üstüne nakış işliyormuş has bahçede derken, görülmemiş güzellikte, gerdanı kınalı, gözleri zümrüt, gagası mercan bir kuş gelmiş, gergefin üstüne konmuş. Gözlerini kızın gözlerine dikmiş, başlamış […]

Keloğlan ile Balık

Keloğlan ile Balık Masalı Bir gün Keloğlan odun kesmek için ormanın yolunu tutar. Giderken “imdaat, beni kurtarın!” diye bir ses duyar. Sağına bakar soluna bakar kimyesi göremez. Aynı sesi tekrar duyar. Bakınırken bir de ne görsün! Toprağın üstünde bir balık “imdaat beni kurtarın!” diye bağırıyor. Meğerse balığı sudan çıkarmışlar. Kendini suya atacak birisi duysun diye […]

Keloğlan Cengizhan’ın Hazinesi

KELOĞLAN CENGİZ HAN’IN HAZİNESİ MASALI Bir varmış, bir yokmuş. Bir Keloğlan varmış. İş bulup çalışmaz, gezer dururmuş. Yolda gördüğü kedileri, köpekleri kovalarmış. Sincaplara taş atar, ördeklerin peşinden bağırır, onların kaçışlarına bakarak eğlenirmiş. Keloğlan bir gün methini çok duyduğu Cengiz Han’ın Hazinesi’ni bulmak üzere yola çıkmış. Eşek sırtında Konya’ya gelmiş. Oradan bir kervana katılarak, İran üzerinden […]

Keloğlan ve Çilli Tavuk

Keloğlan ve Çilli Tavuk Masalı Bir varmış, bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde, uzak ülkelerden birinde bizim keloğlan yaşarmış. Keloğlan kelmiş, keleşmiş ama özellikleri pek bir güzelmiş. İnsanlarla ilgilenir,arkadaşlarına iyi davranır, hayvanları sever fakat çalışmaktan pek hoşlanmazmış. Anası ona ne zaman bir iş buyursa bir bahane uydurur, anası kızınca da oraya buraya saklanır […]

Keloğlan Açıl Sofram Açıl

Keloğlan Açıl Sofram Açıl Masalı; Bir varmış, bir yokmuş, evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, çok yoksul bir karı-koca varmış. Öyle yoksul, öyle yoksullarmış ki, bir kel oğlancıklarına bile gereği gibi bakamazlarmış. Keloğlan da, inadına, hiçbir şeye aldırış etmeyen bir insanmış. Günün birinde, Keloğlan’ın annesi oğluna seslenmiş: — “Hadi, Keloğlan, al şu darıları değirmene götür, […]

Keloğlan ile Sihirli Değnek

Keloğlan ile Sihirli Değnek Masalı Bir varmış, bir yokmuş; Allah’ın kulu çokmuş, çok söylemesi günahmış. Develer tellal iken, inekler berber iken, bir memleketin birinde bir ihtiyar ana, ihtiyar ananın da bir kel oğlu varmış. İhtiyar anacığıyla küçük bir kulübede yaşarlarmış. Keloğlan her gün dağdan topladığı odunları sırtlar, kente götürüp satar, aldığı para ile ana-oğul kıt […]

Keloğlan ile Hamamcı

Keloğlan ile Hamamcı Masalı Bir varmış, bir yokmuş… Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde bir kadıncağızın kel bir oğlu varmış. Herkes bu çocuğu keloğlan diye çağırırmış. Bu ana oğul çok fakir imişler. Yalnız birçok tavukları olduğundan bunların yumurtasını satarak geçinip giderlermiş. Bir gün tavuklar yumurtlamamış, kadın da oğluna tavuklardan birini satarak ekmek almasını söylemiş. Keloğlan […]

Keloğlan ile Kırmızı Taş

Keloğlan ve Kırmızı Taş Masalı Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde uzak bir ülkede Keloğlan ve annesi yaşarmış. Annesi onu çok sever ` kel oğlum keleş oğlum, canımın içi oğlum, büyüde anana bak, anan yaşlanıyor a oğlum` dermiş. Anası bunu söyledikçe keloğlan hoplar zıplar, şımarır` A benim canım anam, gözümün nuru […]

Keloğlan, Ese ve Köse

Keloğlan Ese ve Köse Masalı Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde köyün birinde kel bir oğlanla anacığı mutlu mesut yaşarmış. Keloğlan bütün gün köyün çocuklarıyla oyun oynar, onlara türlü türlü masallar anlatır, arada birilerinin koyununu keçisini otlatır, eline geçenle yarı aç yarı tok geçinip giderler, hâllerine şükrederlermiş. Anası bir gün Keloğlan’ı almış karşısına, “Kel […]

Başa dön