Dünya klasik masalları arasında en çok okunan, kırmızı başlıklı kız hikayesi olarak da bilinen Kırmızı Başlıklı Kız Masalını keyifle okumanız dileğiyle..
Bir zamanlar küçük bir kız varmış. Annesi ona üzerinde kırmızı başlığı olan bir pelerin almış. Kız bu pelerini çok seviyormuş ve nereye gitse onu giyiyormuş. Bu nedenle de herkes ona Kırmızı Başlıklı Kız diyormuş.
Bir gün “Kırmızı Başlıklı Kız!” diye seslenmiş kızın annesi. “Büyükannen hâlâ hasta. Hadi giyin de, ona yaptığım şu çöreği götür.”
Kırmızı Başlıklı Kız da elbisesini giymiş, üzerine kırmızı başlıklı pelerinini geçirmiş, başlığı çenesinin altında sıkıca bağlamış ve yola çıkmış.
“Tavşan Ormanı’ndaki yoldan ayrılma sakın!” diye seslenmiş annesi arkasından. (Ormanın adı Tavşan Ormanıymış, ama içinde uzun zamandır bir tek tavşan bile yokmuş – neden olmadığını birazdan öğreneceksiniz.)
“Ayrılmam anne,” demiş Kırmızı Başlıklı Kız.
Tam ormana girmiş, birkaç adım atmış ki, çalılıkların arasından bir ses duymuş. Yola birden bir kurt fırlamış. Kırmızı Başlıklı Kız korkusundan az kalsın elindeki sepeti düşürüyormuş. Fakat kurt hiç de öyle düşmanca görünmüyormuş. “Nereye böyle küçük kız?” diye sormuş kurt.
“Büyükanneme gidiyorum,” demiş Kırmızı Başlıklı Kız. “Tavşan Ormanı’nın sonunda ki ilk ev. Büyükannemin sağlığı pek iyi değil. Bu arada adım ‘küçük kız’ değil, ‘Kırmızı Başlıklı Kız.’ ”
“Özür dilerim,” demiş kurt. “Bilmiyordum. Bak sana ne diyeceğim. Ben bir koşu gidip Büyükannene senin yolda olduğunu haber vereyim. Yalnız sakın yolda oyalanayım falan deme, olur mu? Başına bir şey gelmesini istemeyiz, öyle değil mi?”
Kurt oradan hemen sıvışmış! Çünkü yakınlarda bir oduncu dolaşıyormuş. Eğer kızı hemen orada yerse, oduncunun kızın yardımına koşacağını biliyormuş.
Kırmızı Başlıklı Kız, çiçek toplayarak, kelebeklerin peşinden koşarak, kuş seslerini dinleyerek yolda ağır ağır ilerlerken kurt kestirmeden Büyükannenin evine varmış, kapıyı çalmış.
“Kim o?” diye seslenmiş içeriden yaşlı kadın.
Kurt sesini değiştirerek, “Benim, Kırmızı Başlıklı Kız,” demiş. “Çayın yanında yemen için sana çörek getirdim.”
“Kapı açık güzelim,” diye seslenmiş Büyükanne. Kurt hemen içeri dalmış. Öyle açmış ki! Günlerdir hiçbir şey yememiş. Bu yüzden Büyükanneyi çiğnemeden bir lokmada yutuvermiş. Biraz sonra Kırmızı Başlıklı Kız Büyükannenin kapısını çalmış.
“Kim o?” diye seslenmiş kurt yumuşak bir sesle.
“Benim, Kırmızı Başlıklı Kız.”
“Kapı açık güzelim,” diye seslenmiş kurt. “İçeri girebilirsin.”
Kırmızı Başlıklı Kız bir an için tereddüt etmiş. ‘Büyükannemin sesi ne kadar da garip böyle?’ diye düşünmüş. Sonra büyükannesinin hasta olduğu gelmiş aklına ve kapının mandalını kaldırıp açarak içeri girmiş.
Kurt, Büyükannenin geceliğini giymiş, onun başlığını ve gözlüğünü takmış yatakta yatıyormuş. Yorganı boğazına kadar çekmiş, içerisi karanlık olsun ve suratı fark edilmesin diye de perdeleri iyice kapamış.
“Elindekileri oraya bırak da yanıma gel canım,” demiş kurt.
Kırmızı Başlıklı Kız çöreği yatağın yanında ki küçük masanın üzerine koymuş, ama hemen kurdun yanına gitmemiş. Çünkü Büyükannesi bir tuhaf görünüyormuş.
“Kolların neden bu kadar büyük Büyükanne?”
“Seni daha iyi kucaklamak için!” demiş kurt.
“Kulakların neden büyük, peki?”
“Seni daha iyi duyabilmek için!” demiş kurt.
“Gözlerin neden kocaman, peki?”
“Seni daha iyi görebilmek için,” demiş kurt.
“Dişlerin neden sivri peki?”
Bunu söyledikten sonra kurt artık daha fazla kendine engel olamamış ve yorganı bir tarafa atarak yataktan fırladığı gibi Kırmızı Başlıklı Kızı bir lokmada yutuvermiş. Sonra da karnı doyduğu için keyfi yerine gelmiş ve uykuya dalmış.
Ama ne var ki kurt çok kötü horluyormuş. Evin önünden geçen bir avcı onun horultularını duymuş. Büyükanneye kötü bir şey mi oldu acaba, diyerek kulübeden içeri girmiş. İçeri girer girmez de orada neler olduğunu hemen anlamış.
“Aylardır senin peşindeyim pis yaratık,” diye bağırmış avcı ve kurdun kafasına elindeki baltanın sapıyla vurmuş. Sonra da önce Kırmızı Başlıklı Kızı, sonra da Büyükanneyi dikkatle kurdun içinden çıkarmış. İkisi de sapasağlammış.
Büyükanne, Kırmızı Başlıklı Kızın ona getirdiği çöreği afiyetle yemiş. Kırmızı Başlıklı Kız büyükannesine bir daha hiçbir kurdun sözüne kanmayacağına dair söz vermiş.
Eve dönerken tavşanların saklandıkları yerlerden çıktıklarını görmüş. Tavşan Ormanı yine eskisi gibi tavşanlarla dolu bir orman haline gelmiş.
kırmızı baslıklı kızı okudum tavsiye ediyorum siz de okuyun
aynen çok güzel bir hikaye bende herkesin okumasını terci ederim
katılıyorum evet çok güzel
Çok güzel bir hikaye
Bu masal çok güzel dünyanın tüm arkadaşlara tavsiye ederim
HARİKA
inanamıyorum hem hikayeyi okurken merakla okudum hem de ödevimde işe yaradı inanılmaz bir olaymış 😀
bence bu hikayenin aynısı bende var.
Çok Güzel Bir Hikaye aynasını bende okudum sizlere de tavsiye ederim
bence de çok güzel bir hikaye bu hikayenin aynısı ben de var ama herkese tavsiye ederim ayrıca hikaye harika
çok güzel bir masal proje ödevime çok yaradı :)) proje ödevimden 100 aldım :))
This wonderful tale
harika
Çok güzel bir hikaye
bence bu hikaye mükemmel Herkese tavsiye ediyorum ki anne ve babalar cocukklariniza bu hikayeyi okuyun
çok güzel tavsiye ederim
çok çocuksu ama çocuklara tavsiye derim
cok güzel valaaaaaaaaaaaaa
Aynen süper çok beğendim
bir hikaye bu kadar mı güzel olur..?♡♡♡♡♡♡♡♡
çok güzel olmuş sindirelayı çok seviyorum
o al baslikli kiz cok iyiydi masali okudum.
Çok guzel
gerceken cok guzzel inanilmaz
çok güzel bende okudum çok beğendim sizede tavsiyemi sunarım iyi okuyucular
çok güzel
Tek kelime ile muhteşem…
muhteşem
Bence tek kelime ile güzel..
çok uzun
TEK KELİMEYLE SÜPPER
KİM YAZDIYSA ÇOK GÜZEL YAZMIŞ
harika bir masal ve ödevime yaradı
ayn çok güzelde çok uzun kırmızı başlıklı kız kısa yani bu kadar yani değil doğru söylüyorum
çok güzel
bir hikaye