Turna Kuşu ile Yengeç Masalı
Turna ile Yengeç Hikayesi, dürüstlük, dostluk ve pişmanlık temalarını işleyen eğitici bir hayvan masalıdır. Açgözlülüğün sonuçlarını ve hatalardan dönmenin önemini anlatan bu anlamlı hikâye, çocuklara empati ve doğruyu seçmenin değerini öğretir.
Büyük bir gölde pek çok canlı yaşarmış: balıklar, kaplumbağalar, yengeçler… Hepsi birlikte yüzüp oynarmış. O gölde yaşlı bir balıkçı turna da yaşamış. Yaşlandıkça balıkları yakalamakta zorlanmış; karnı hep aç kalmış. Bir gün turna göl kenarına gelmiş, üzgün üzgün durmuş ve şöyle demiş:
“Ben artık bu gölde yaşayamayacağım. Yakında burası kuruyacakmış, ben de ne yapacağımı bilemiyorum.”
Bu sözleri duyan canlılar çok korkmuş. Balıklar titremiş, kaplumbağalar endişelenmiş. Turna onlara bir çözüm önermiş gibi davranmış: “Uzakta, suyu hiç bitmeyen bir göl varmış. Ben sizi oraya götürebilirim,” demiş. “Sırtıma tutunun; ben hepinizi oraya taşıyacağım.” Göl sakinleri çok sevinmişler.
“Ne olur beni götür! Önce beni!” diye bağırmış herkes. Teker teker turnanın sırtına binmişler. Ama turna gerçek niyetini gizliyormuş: Onları başka bir yere, yüksek ve taşlı bir mağaraya götürüp orada kapatmayı, orada saklamayı düşünmüş. “Böylece balıkları kendime saklar, istediğim zaman çıkarıp yerim” diye plan kuruyormuş. Yengeç, turnanın götürdüğü yolu izlerken uzaklarda kayalık bir mağarayı ve etrafta balık izleri gömmüş. İçini bir şüphe kaplamış ama sakin kalmış. Turna balıkları mağaranın yakınındaki küçük bir koya indirdiğini yengeç hemen anlamış:
“Bizi burada tutmak istiyor!” demiş kendi kendine.
Yengeç önce sessizce düşünmüş. Hemen bağırıp panik yaratmamış; panik işe yaramazmış. Önce plan yapmış: Küçük kargaşalar çıkarmış gibi yapıp turnanın dikkatini dağıtmış, sonra turnanın boynunu kıskaçlarıyla sıkıca kavramış. Turna, kıskaçları hissetmiş, şaşkına dönmüş; bir an ne yapacağını bilemez olmuş.
O anda yengeç sert ama sakin bir sesle demiş: “Turna amca, yaptığın hiç doğru değil. Arkadaşlarımı kandırdın, onları burada tutmak istedin. Hemen özür dile ve hepsini geri götür. Yoksa artık kimse sana inanmaz.”
Turna suçunu anlamış, utanmış; gözleri dolmuş ve başını öne eğmiş. “Haklısın,” demiş usulca, “aç gözlülüğüm beni yanlış yola sürüklemiş. Çok yanlış yaptım. Affedin beni, dostlarım.”
Böylece turna, balıkları teker teker iyice güvenli olacakları şekilde sırtına almış ve hepsini dikkatle göle geri taşımış. Göldeki tüm canlılar bir araya gelip turnanın içtenlikle özrünü dinlemişler; turna da bir daha kimseyi kandırmamaya söz vermiş.
O günden sonra göl sakinleri birbirlerine daha çok güvenmiş; hatayı fark edip özür dilemenin değerini, birlikte akılcı davranmanın önemini öğrenmişler. Turna, yaşlı olsa da gençlere yol göstermiş, kimseyi aldatmadan, yardım ederek yaşamayı sürdürmüş.
Masaldan çıkarılacak ders: Dürüstlük ve iyi niyet, her zaman hileden daha güçlüdür.
