Ezop Masalları Örnekleri
Ezop Masalları, Ezop tarafından anlatılmış fabllardır. Dünya klasikleri arasında da önemli bir yere sahip olan bu masalların bir kaç örneğini size takdim edeceğiz.
Ağustos Böceği ile Karınca
Dondurucu bir kış günüymüş; karıncalar, sıcacık yuvalarında yemeklerini pişirip yiyorlarmış. Ağustos böceğinin biri acıkıp, gelmiş karıncalardan birinin kapısını çalarak biraz yiyecek istemiş.
Karınca:
-Ne o? Bütün yaz ne yapıyordun da kış günü aç kalmışsın. Uzun yaz günlerinde çalışıp, soğuk kış günlerine hazırlansaydın ya demiş.
Ağustos böceği:
-Sıcak yaz günlerinde hiç çalışamıyordum. Nedense hep tatlı talı şarkılar söylemek istiyordum. demiş.
Karınca: Madem yaz günü tembellik edip çalışmadın, şarkılar söyledin, şimdi de biraz oyna demiş..
Yaban Domuzu ile Tilki
Yaban domuzunun biri bir ağacın arkasına saklanmış, dişlerini biliyormuş. Onu bir tilki görmüş: “Dişlerini ne diye biliyorsun? Bir tehlike mi sezdin? Avcı mı var burada?” diye sormuş. Domuz: “Hayır, şimdilik bir tehlike yok; ama ben dişlerimi bileyim de hazır bulunsun; birdenbire tehlike çıkarsa bilemeye vaktim olmaz!” demiş.
Başımıza bir felaket gelmeden önce tedbirimizi almalıyız.
Keklikle Avcı
Avcının biri bir gün bir keklik yakalamış, öldürecekmiş. Kuş başlamış yalvarmaya: “Kıyma bana! ben sana nice keklikler yakalatırım” demiş. Bunun üzerine avcı: “Ben seni öldürmeyeyim de kimi öldüreyim? Bak, sen kendi dostlarına, kardeşlerine kötülük etmeye kalkıyorsun!” demiş.
Arkadaşlarına, kardeşlerine hainlik edip kötü düşünenler, kendileri kaybeder.
Karga ile Tilki
Karganın biri bir parça et bulup çalmış, çıkmış bir ağacın üstüne. Oradan bir tilki geçiyormuş: “Alırım ben bunun ağzından o eti!” diyerek durmuş, karganın boyunu posunu, güzelliğini övmeye başlamış: “Ah! demiş, senin bir de sesin olsaydı, kuşların şahı olurdun!” Tilki böyle deyince karga sesinin de ne kadar hoş olduğunu göstermek istemiş, ağzından eti atıp çığlıklar koparmış. Tilki hemen atılmış, eti yedikten sonra: “Ey karga!” demiş, “doğrusu güzelliğine de diyecek yok, sesine de; ama kuşların şahı olmak için biraz aklın eksik!”
Çiftçi ile Oğulları
Çiftçinin biri öleceğini anlamış, kendinden sonra oğullarının da toprağı ekmelerini, görgü edinmelerini istemiş. Çağırmış onları, demiş ki: “Evlatlarım, ben artık bu dünyadan gidiyorum; bağın bir yerine bir şey gömdüm, arayın, bulursunuz.” Adamcağız ölmüş; oğulları gömülü bir kap altın var sanarak bağı baştan başa kazmışlar. Altın maltın çıkmamış ama toprak bellendiği için o yıl bağ, her seferkinin yüz katı üzüm vermiş.
hepsi birbirinden güzel
Aynen Hepsi Birbirinden Güzel
Gercekten de hepsi birbirinden ayri guzel
hepsi o kadar güzelki anlatamam:)))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))