Gümüş Gözlü Dev Masalı
Bir varmış, bir yokmuş. Develer tellal iken, pireler Berber iken, Ben annemin beşiğini tıngır mıngır sallar iken, uçsuz bucaksız Kafdağı’nda Gümüş Gözlü bir dev yaşarmış. Gümüş Gözlü Dev, diğer devler gibi hain ve acımasız değilmiş. Aksine altın gibi bir kalbi varmış. Herkese iyilik düşünür, herkesin yardımına koşarmış. Ülke hükümdarı olan Sarı Dev zalimin biriymiş. En küçük suçları bile zindana atar, korumalarına emirler yağdırırmış. En çok sevdiği kelimeler: “Atın bunu zindana! Derhal götürün karşımdan!..” gibi kelimelermiş.
Gümüş Gözlü Dev’in biricik kız kardeşi Nazlı Çiçek de hükümdar Sarı Dev’in sarayında hizmetçi olarak çalışıyormuş. Gümüş Gözlü Dev, kardeşinin başına bir felaket gelmesinden korkuyor, “Ona bir şey olursa ben ne yaparım?” diye düşünüyormuş. Günlerden bir gün korktuğu başına gelmiş. Kardeşi Nazlı Çiçek, hükümdara yemek götürürken, ayağı eşiğe takılıp düşmüş. Tabaklar, bardaklar, yemekler etrafa saçılmış. Sarı Dev korkuyla büzülen hizmetçiye mfkeyle bakarak:
– Götürün bu beceriksizi. Bir zindana atın! diye gürlemiş. Gümüş Gözlü Dev de oradaymış. Öyle üzülmüş, öyle üzülmüş ki sormayın. Sarı Dev’in sarayındaki korumaları koşup gelmişler. Nazlı Çiçeği kınalı saçlarından tutup yerde sürmüşler. Gümüş Gözlü Dev’in gözlerinden yaşlar süzülmüş. Kimselere belli etmeden dışarı çıkmış. Korumalara yetişmiş. Önlerinde diz çöküp yalvarmış:
– “Ne olur kardeşimi serbest bırakın. Annem onun yokluğuna dayanamaz. Benim başka kardeşim yok ki…” diye ağlamış. Korumaların taş kadar katı yürekleri hiç yumuşamamış.
– Hükümdarın emrine karşı gelemeyiz! diye cevap vermişler. Gümüş Gözlü Dev, hemen kardeşini koyacakları zindanın yanına gidip beklemiş. Korumalar kardeşini getirip zindana atmışlar. Gümüş Gözlü Dev kocaman elleriyle zindanın demir parmaklıklarını kırmış ve kardeşini kendine doğru çekmiş. Kızcağız bütün hızıyla kucağına düşmüş. Yere yuvarlanmışlar. Gümüş Gözlü Dev altta kalmış. Nazlı Çiçek biraz sonra toparlanıp kalkmış. Fakat Gümüş Gözlü Dev hâlâ upuzun yatıyormuş. Gümüş gibi parlak gözleri açıkmış. Yüzünde mutlu bir görünüm varmış. Nazlı çiçek ve Gümüş Gözlü Dev’in keyfine diyecek yokmuş.
– İki kardeş bir daha ayrılmamak üzere Kaf Dağı’nın ardında yaşamlarını mutlu mesut sürdürmüşler.