Kibirli Gül ile Kaktüs Masalı
Bir varmış bir yokmuş, uzak bir çölde, güzelliğiyle övünen kırmızı bir gül varmış. Tek şikayeti çirkin bir kaktüs ile komşu olmasıymış.
Kırmızı gül, her gün kaktüse görünüşü konusunda hakaret ediyor ve onunla dalga geçiyordu, bu arada kaktüs sessiz kalıyordu. Yakındaki tüm bitkiler gülün, kaktüse karşı daha nazik olmasını istemişti ama kırmızı gül kendini çok beğeniyordu, kimseyi dinlemiyordu.
Kavurucu bir yaz gününde çöl kurudu ve bitkilere yetecek kadar su kalmadı. Kırmızı gül hızla solmaya başladı. Güzel yaprakları kurudu ve yemyeşil renklerini kaybetti.
Kaktüse baktığında ise, bir serçenin biraz su içmek için gagasını kaktüse batırdığını gördü. Çünkü kaktüs, yazın çöl sıcaklarında hayatta kalabilmek için gövdesinde ve dallarında su depolarmış. Gül, utanmasına rağmen kaktüse biraz su içebilir miyim? diye sordu. Nazik kaktüs hemen kabul etti ve serçenin gagaladığı dalını gülün üzerine doğru uzatıp gülü suladı. Kırmızı gül, yeniden canlanmaya başladı, yaprakları yemyeşil olmuştu. Kaktüse karşı söylediklerinden oldukça pişman olmuştu. Diğer bitkilerle beraber yaz boyunca kaktüsün yanından hiç ayrılmadılar, gül ile kaktüs çok iyi iki arkadaş olmuştu.
Hikayeden çıkarılacak ders: Kimseyi asla görünüşüne göre yargılamayın.