
Tembel Tavuk ve Arkadaşları Masalı
Bir zamanlar uzak bir ülkede, yemyeşil ovaların içerisinde bir çiftlik varmış. Bu çiftlikte; atlar, kuzular, keçiler, inekler, ördekler ve tavuklar hep birlikte mutlu mesut yaşarmış. Çiftlikte herkes birbirine yardım eder, el ele vererek bütün zorlukların üstesinden gelirmiş. Bu güzel dostluğu duymayan kalmamış. Komşu çiftliklerden bile gelenler olurmuş, onların uyumuna hayran kalırlarmış.
Ama bu huzurlu yaşamı bozan biri varmış: Tembel Tavuk.
Adı gibi, o çok tembelmiş. Yerinden bile kıpırdamaz, başkasına yardım etmeyi hiç sevmezmiş.
Bir gün, Bayan Ördek yumurtalarının üzerine yatarken, bir yumurtası yuvarlanıp Tembel Tavuğun kümesinin önüne gelmiş. Yumurtalarının sıcak kalması gerektiği için çok telaşlanmış.
— Tavuk kardeş, bana yardım eder misin? Yumurtam hemen yanında, lütfen bana getir, demiş.
Ama Tembel Tavuk hiç oralı olmamış.
— Aman canım, neden yardım edecekmişim ki? Yorgunum ben, biraz uyumam lazım, demiş ve kümese çıkıp tünemiş.
Zavallı Bayan Ördek, diğer yumurtalarını bırakıp yuvarlanan yumurtasını kendi almak zorunda kalmış. Az kalsın diğer yumurtalar soğuyacakmış. Çok üzülmüş ve kızmış. Arkadaşlarına içini dökerken,
— Ne olurdu sanki yardım etseydi? diye söylenmiş.
Diğer ördekler de bayan ördeğin söylediklerini onaylamış:
— Aaa evet, o kimseye yardım etmez. Keşke şu kötü huyunu değiştirse…
Ama bir çare bulamamışlar. Günler böyle geçmiş.
Zamanla tavuk bütün arkadaşlarını kaybetmiş. Kimse onunla konuşmaz, yanına gitmez olmuş. O ise buna aldırmazmış:
— Bıraksınlar, bana arkadaş lazım değil, diye avunurmuş.
Derken bir gece, çiftlik sessizliğe gömülmüş. Herkes uykuya dalmışken, eski bir elektrik prizinden çıkan kıvılcım kümeste yangın çıkarmış. Samanlar hemen tutuşmuş, alevler hızla büyümüş.
Önce köpekler fark etmiş, ardından kazlar uyanmış:
— Yangın var! Canınızı kurtarın! diye bağırmışlar.
Hayvanlar hemen yardıma koşmuş. Kovalarla su taşımış, birbirlerini uyandırmışlar.
Tembel Tavuk ise derin uykudaymış. Alevler çevresini sarınca panikle bağırmaya başlamış:
— İmdat! Kurtarın beni! Kızarmış tavuk olmak istemiyorum!
Onun sesini Keçi Bey duymuş. Hiç düşünmeden içeri dalmış, tavuğu kaptığı gibi dışarı çıkarmış. Onlar çıkar çıkmaz kümes çökmüş.
Yangın, hayvanların el birliğiyle söndürülmüş. Hiç kimseye zarar gelmemiş ama iki kümes kül olmuş. Tavuklar ve kazlar evsiz kalınca, diğer hayvanlar hemen kucak açmış.
Atlar, “Bizim ahırda kalabilirsiniz,” demiş.
Koyunlar, “Bizim ağılda da yer var, buyurun,” diye eklemiş.
Hiçbir hayvan dışarıda kalmamış.
Tembel Tavuk ise olup biteni sessizce izlemiş. Herkesin nasıl yardıma koştuğunu, iyilik yapmak için adeta yarıştığını görmüş. O güne kadar kimseye yardım etmeyen kendisini bile yalnız bırakmadıklarını görünce çok utanmış, ama aynı zamanda çok da etkilenmiş.
Ve işte o günden sonra bambaşka bir tavuk olmuş. Yardımsever, güler yüzlü, arkadaş canlısı… Artık herkes ona “Yardımsever Tavuk” dermiş.


